9 Haziran 1921’de başlayan bir milli mücadele örneği… İstiklal Madalyalı bir ilçe ve İstiklal Yolu…
Türk halkı 19 Mayıs 1919 tarihinde başlayan milli mücadelede eşi benzeri olamayan bir mücadele örneği vermiştir. Halk arasında gerçekleşen birlik ve beraberlik ordunun cephede verdiği mücadele kadar önemli olmuştur. Bu mücadelede en önemli katkılardan biri hiç şüphesiz iletişim ve ulaşımı sağlayan yollar olmuştur. Milli mücadelenin en önemli hattı, İnebolu Limanı ve İnebolu-Ankara karayolu olmuştur. İstiklal Yolu olarak anılan bu yol, milli mücadele sürecinde önemli rol oynamıştır. İstiklal Yolu, Ankara Hükümeti’nin yerel cemiyetlere ve Dünya’ya açılan kapısı olmuştur.
Bu yolun önemi Mustafa Kemal’in düzenlediği Sivas Kongresi’nin ardından artmıştır. İnebolu’nun bağlı olduğu Kastamonu, milli mücadelede mühimmatın sevk ve idaresini yürüten bir şehir haline gelmiştir. Ülke içinde Doğu cephesinden ve İstanbul’dan, yurt dışından ise Rusya’dan getirilen malzemeler bu yol sayesinde cephelere taşınmıştır. İnebolu Limanı’ndan başlayan bu mücadele, kağnıların Kastamonu’dan Sakarya’ya kadar uzananmasına olanak sağlamıştır. İtilaf devletlerinin ele geçirdiği limanlar ve yollar nedeniyle daha önce pek kullanılmayan ve işgal edilmeyen bu liman önemli hale getirmiştir. İtilaf devletleri ve İstanbul hükümeti desteği ile çıkan isyanlarda en güvenli yol yine İstiklal yolu olmuştur.
Toplamda 340 kilometre olan bu yol, Osmanlı’nın son dönemindeki harcamaların artması nedeniyle yapımı yarım kalmıştır. Yollar ulaşıma elverişsiz ve yol üstündeki köprülerin çoğu yıkılmıştır ancak Türk milletinin inancı bu yolu milli mücadelenin sembolü haline getirmiştir.
İstiklal Yolu, milli mücadele yıllarında kadın kahramanlarımızın da tarih sahnesine çıktığı yerdir. Burada yaşayan yaşlılar ve kadınlar, İnebolu’dan aldıkları cephaneyi cepheye ulaştırmak için kağnılarla yola çıkmıştır. Küre Dağları’nı aşarak cepheye ulaşmaya çalışmışlardır.
Bu kağnıların birinde dokuz aylık bebeğiyle cepheye giden Şerife Bacı vardır. Kağnıdaki silahların arasında çocuğu için yatak yapmış, hem silahları hem de çocuğunu örtü ile örtmüştür. Onun için çocuğu ne kadar önemliyse cepheye kurtuluşa gidecek mühimmat da o kadar önemlidir. Ancak kış şartlarına dayanamayan Şerife Bacı silahların üzerine yatmış şekilde donarak hayatını kaybetmiştir. Dokuz aylık kızı ve cepheye giden silahlar ise Şerife Bacı’nın örttüğü gibi duruyordur ve kızı sağ olarak kurtarılmıştır.
Bir diğer kadın kahramanımız ise yine İstiklal Yolu’nda, Halime Çavuş.
Ailesinin tüm ısrarına ragmen onları dinlemeyerek, erkek kılığına girmiş ve cepheye savaşmaya gitmiştir. Yunan savaş gemilerinin İnebolu’yu bombaladığı sırada ayağından yaralanmıştır. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Mustafa Kemal Atatürk, Halime Çavuş’u Ankara’ya çağırarak onu onbaşı rütbesi ve istiklal madalyası ile ödüllendirmiştir.
Kağnılarla silahların taşındığı, milli micadelemize en önemli katkıyı sunan bu yol adına İnebolu ilçesine İstiklal Madalyası verilmiştir. Maraş, Antep ve Urfa ile birlikte İstiklal Madalyası alan 4 yerleşim yerinden birisi olmuştur.
2018 yılında milli park ilan edilen bu yolda, 2008 yılından bu yana ‘’İstiklal Yolu ve Atatürk Yürüyüşü’’ düzenlenmektedir.
Köşe Yazısını Buradan Okuyabilirsiniz
Bir yanıt bırakın